Sultanbeyli’de çıkan yangında üç işçi kaldığı konteynerde vefat etti. Görgü tanıkları, işçiler için “Gariban çocuklardı” dedi ve kapısının erimesi nedeniyle müdahale edemediklerini belirtti.
Duvar’dan Osman Çaklı‘nın haberine göre; Sultanbeyli’de çelik yapı üreten bir firmanın konteynerinde sabah 07.30’da çıkan yangında üç işçi vefat etti. Vefat edenler arasında ismi paylaşılan 17 yaşındaki Fırat Karadağ’ın Ahmet Karadağ, kuzeninin Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde olduğunu söyledi. Mimar Sinan Mahallesi, Hızır Sokak’ta yaşanan yangında vefat eden işçileri kurtarmak için bölgeye giden bir görgü tanığı ise kapının erimesi nedeniyle müdahale edemediğini ifade etti. Bölgede gıda ürünleri satan bir esnaf ise olay saatinde bir patlama sesi duymadığını, işçilerin sürekli kendisinden alışveriş yaptığını anlattı. Öte yandan iş yerindeki çalışmalara ise devam edildi.
Fotoğraf çekmek yasaklandı
Sultanbeyli’de çelik yapı üreten bir firmanın çalışanı üç işçi ısınmak için yaktığı sobadan çıkan yangınla vefat etti. Olaydan sonra firmada güvenlik önlemleri alındı. Firma ise olay yerinden görüntü alınmaması için kapıya bir bekçi görevlendirdi. Fotoğraf çekmenin yasak olduğunu belirten bekçi, yangında ölenleri tanımadığını belirterek şunları söyledi:
“Sobaya tiner dökmüşler. Biri dışardan gelmiş, sobayı da o yakmış. Sobayı yakarken alev alıyor ve patlama olduğunu söylüyorlar. Cehalet işte, kontrol edemediler. Ben çocukları tanımıyordum. Herkes hastane ve karakolda olduğu için ben şu an buradayım. Genç mühendisin kurduğu bir şirket. Çalışanlar da akrabası zaten. 5-6 yıllık bir firma, öyle büyük bir yer değil.”
“Gurbete geldiler”
Genellikle gecekondu yerleşimin olduğu Hızır Sokak’ta, ağırlıkla Iğdırlılar yaşıyor. Fabrika sahibiyle birlikte çalışanlar da Iğdırlı ve akrabalık ilişkileri var. Firmanın bulunduğu çevrede gıda satan yalnızca bir esnaf bulunuyor. İşçilerin alışveriş yaptığı esnaf, “Televizyonlarda çıktı ama ben patlama duymadım. Yangını görünce hemen gittim. Ben gittiğimde tutuşmuştu. Yaklaşık 15 dakika sonra itfaiye geldi. Çocukları tanıyordum. Benden alışveriş yaparlardı. Garibanlardı, gurbete gelmişler. Çok efendi ve sakinlerdi” diye konuştu.
“Akşamları gelip sabah işe giderlerdi. Yani karanlıktan karanlığa görüyordum. Kimseye bir saygısızlıklarını görmedim.”
“Kapı açılacak durumda değildi; müdahale edemedim”
Yangının çıktığı firmanın hemen bitişiğinde yer alan başka firmalara ait konteynerlerde bekçi olan görgü tanığı ise yaşanılanları şöyle anlattı:
“Yangın çıkınca ben gittim kapıyı açmaya çalıştım. Kapıyı tuttum ama açılacak durumda değildi. Alevler yüzüme geldi, müdahale edemedim.”
“Okulu bırakıp İstanbul’a geldi”
Yangında ölenlerin arasında adı paylaşılan 17 yaşındaki Fırat Karadağ ise ağır yaralı olarak kurtarıldı. Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Karadağ’ın hayati riski devam ediyor. Fırat Karadağ’ın kuzeni Ahmet Karadağ, doktorların acı çekmemesi için uyuttuklarını ve yoğun bakımda gözetim altında tuttuklarını belirterek şöyle konuştu:
“Hayati riski devam ediyormuş, yaralarını temizlemişler. Yarın müdahale edeceklermiş. Okulu bırakıp İstanbul’a gurbete gelmişti. İş yeri sahibi de ölen çocuklar da akrabamdır.”
Üç işçinin vefatından kısa süre sonra, konteynerin bulunduğu alanda işletme faaliyetlerinin devam etmesi dikkat çekti.